Holding Olması İçin Kaç Şirket Gerekir? Bir Psikolojik Analiz İnsan davranışlarını anlamaya çalışırken, bazen karşımıza çıkan bir soru, başka bir dünyayı keşfetmek gibidir. İnsanların nasıl düşündüklerini, duygusal bağlarını nasıl inşa ettiklerini ve toplumla nasıl etkileşimde bulunduklarını analiz ederken, bazen bir organizasyonun dinamiklerini de incelemek zorunda kalırız. Holding kurmak gibi karmaşık bir yapının doğuşu, insanın bilişsel, duygusal ve sosyal yönlerinin bir birleşimidir. Peki, bir holding oluşturmak için gerçekten neye ihtiyaç vardır? Bu soruyu sadece ekonomik bir açıdan değil, psikolojik bir mercekten de ele alalım. Bilişsel Psikoloji: Organizasyonel Düşünme ve Karar Alma Süreci Bilişsel psikoloji, insanın bilgi işleme ve karar alma süreçlerini…
Yorum BırakYazar: admin
Hint Yağı Yüze Sürülür Mü? Ekonomik Perspektiften Bir Değerlendirme Ekonomistin Düşünce Çerçevesi: Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Bir ekonomist olarak, sürekli karşılaştığımız temel sorunlardan biri kaynakların sınırlılığı ve bu kaynakların nasıl en verimli şekilde kullanılacağıdır. Ekonomik kararlar, genellikle mevcut kaynakların en uygun şekilde tahsis edilmesi gerekliliğini göz önünde bulundurur. Bu bağlamda, bireylerin günlük yaşamlarında aldıkları küçük ama önemli kararlar da aslında ekonomik birer seçimdir. Bir ürünü almak, bir servisi tercih etmek veya bir bakım ürününü kullanmak, sonuçta sınırlı kaynakların nasıl harcanacağını belirler. Hint yağı, tarihsel olarak tedavi ve güzellik amaçlı kullanılsa da, son yıllarda bir “doğal güzellik ürünü” olarak popülerlik…
Yorum Bırak“Bütün vücutta kaşıntı neden olur?” sorusu size sıradan bir cilt meselesi gibi görünebilir ama aslında bu konu, bedenle kurduğumuz ilişkinin aynası gibidir. Kimi insan bunun sadece kuruluk ya da alerji olduğunu düşünürken, kimisi bunun çok daha derin, belki de ruhsal veya sistemik bir uyarı olduğunu hisseder. Ben ise bu meseleyi farklı gözlerle ele almayı seviyorum. Çünkü bazen bir kaşıntı, sadece deride başlayan bir histen çok daha fazlasını anlatır. Bütün vücutta kaşıntı, bedenin sadece fiziksel değil, duygusal ve toplumsal dengelerimize dair de verdiği bir mesaj olabilir. Bütün Vücutta Kaşıntı Neden Olur? Sadece Ciltle Sınırlı Değil Kaşıntı, tıpta “pruritus” olarak bilinir ve…
Yorum BırakAhmet Katıksız Nereli? Bir İnsanın Kökeninden Geleceğe Uzanan Yolculuk “Ahmet Katıksız nereli?” sorusu, ilk bakışta basit bir biyografi merakı gibi gelebilir. Fakat bu yazıda gelin, bu soruya bambaşka bir gözle bakalım. Bir insanın doğduğu yer, yalnızca haritadaki bir nokta mıdır, yoksa gelecekteki vizyonunu şekillendiren derin bir kök müdür? Ben bu yazıda, konunun gelecekteki etkilerini merak eden biri olarak, köken kavramını bugünden yarına taşıyan bir düşünce deneyi yapmak istiyorum. Çünkü mesele sadece “nereli olduğu” değil; bu kökün gelecekte neleri değiştirebileceğidir. Ahmet Katıksız’ın memleketi, sadece bir coğrafya değil; bir potansiyelin başlangıç noktasıdır. — Coğrafya Bir Kader midir, Yoksa Sıçrama Tahtası mı? “Nereli”…
Yorum BırakBakterilerin Hücre Duvarı Var Mı? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir Psikoloğun Meraklı Girişi: Bakteriler ve İnsan Davranışı Arasındaki Bağlantılar Bir psikolog olarak, insan davranışlarını analiz etmek her zaman benim için büyüleyici bir yolculuktur. İçsel dünyamız, her ne kadar görünmeyen bir alan olsa da, bazen bir mikroskobik bakış açısı kadar derinlemesine keşfedilmeye değerdir. İnsanların düşünce süreçleri, duygusal reaksiyonları ve sosyal ilişkilerindeki benzerlikleri anlamak, tıpkı bir bilim insanının mikroskopla bakterileri incelediği gibi, dikkat ve özen gerektirir. Peki ya bakterilerin bir hücre duvarı var mı? Bu soruyu basit bir biyolojik soru olarak görmek yerine, psikolojik bir mercekten bakarsak, bu bize insan davranışlarını çözümlemek…
Yorum BırakTürkiye 5G Destekliyor mu? “Evet, Ama Henüz Değil” Demenin Zamanı Türkiye’de 5G tartışması bir “yakında başlıyoruz” döngüsüne takılı kaldı. Açık konuşalım: Kağıt üzerinde güçlü adımlar var; sahada ise hâlâ pilot ve vitrin deneyimleri… Kısacası, Türkiye 5G’yi destekliyor mu? Evet—ama geniş kitlelerin günlük hayatında henüz değil. Bu netlik, sağlıklı bir tartışmanın ilk adımı. 13 Ekim 2025 itibarıyla manzara tam olarak bu. ([Reuters][1]) Durumun Özeti: Takvim Var, Şebeke Yok (Şimdilik) Türkiye, 5G’ye geçişte en kritik hamle olan frekans ihalesini 16 Ekim 2025’te yapıyor. Resmî duyurular, ilk ticari hizmetlerin 1 Nisan 2026’da başlayacağını söylüyor. Yani kapı eşiğindeyiz; içeri girmek için birkaç ay daha…
Yorum BırakHelezon Yay Bozulursa Ne Olur? Tarihsel Dönüşümler Üzerinden Bir Analiz Bir tarihçi olarak geçmişin izlerini sürmek, aslında bugünün karmaşık dinamiklerini anlamanın en etkili yollarından biridir. Çünkü tarih, yalnızca olmuş olayların ardı ardına dizilişi değildir; aynı zamanda toplumların, fikirlerin ve düzenlerin nasıl şekillendiğini anlatan büyük bir helezon gibidir. Bu helezon bazen gerilir, bazen gevşer, bazen de bükülür. Fakat en kritik an, helezon yayının bozulduğu andır. O an, tarihsel dengenin kırıldığı, toplumsal enerjinin yön değiştirdiği bir dönüm noktasıdır. Helezonun Tarihsel Metaforu: Dengenin Sınırında Yaşamak Helezon yayı, tarihsel süreçlerin simgesi olarak düşünülebilir. Çünkü tıpkı bir yay gibi, toplumlar da belli bir gerilim biriktirir.…
Yorum BırakKültürün Sessiz Tanığı: Günlük Hangi Deftere Yazılır? Bir antropolog olarak, insanların kendilerini ifade etme biçimlerine daima hayran kalmışımdır. Kimileri yüzlerini boyayarak, kimileri duvarlara semboller kazıyarak, kimileri ise kelimelerin ince ipliğinde yürüyerek var olur. Günlük, bu ifade biçimlerinin en kişisel, en sessiz olanıdır. Bir toplumu anlamak istiyorsanız, onun neyi sakladığına, neyi yazıya döktüğüne, hangi deftere kalbini açtığına bakmanız gerekir. “Günlük hangi deftere yazılır?” sorusu, aslında bir yazı gerecinden çok daha fazlasını sorar: “İnsan, kendini nasıl ifade eder?” Çünkü her kültür, kendini anlatmanın farklı yollarını yaratır. Bu yazıda, günlük tutma eylemini bir antropolojik ritüel olarak ele alacak, defterin sembolik anlamını kültürlerarası bir…
8 YorumKimler Kan Veremez? – Geleceğin Sağlık Haritasına Bir Bakış 💉🔮 Hayal edin: 2050 yılındayız ve tıp bilimi, insan sağlığını takip etmek için kan hücrelerimizi anında analiz eden yapay zekâ destekli cihazlar geliştirmiş. Kan bağışı artık yalnızca bir iğne değil, bir veri paylaşımı ve sağlık devrimi haline gelmiş. Peki bu gelecekte kimler kan veremeyecek? Belki bugünkü kurallar değişecek, belki de bazı risk grupları tarihe karışacak. İşte bu yazıda, hem günümüz gerçeklerine hem de geleceğe uzanan olasılıklara birlikte bakacağız. Hazır olun, çünkü bu yazı sadece bilgi vermekle kalmayacak; sizi “ya öyle olursa?” sorusuyla düşünmeye de davet edecek. Stratejik Erkek Zihni vs Toplumsal…
4 YorumYa Şafi Çekmek Ne Demek? “Ya Şafi” ifadesi, İslam kültüründe Allah’ın isimlerinden biri olan “Şâfî”ye hitaben söylenen bir zikirdir. Arapça kökenli bu ifade, “Ey şifa veren” anlamına gelir ve genellikle hastalık, sıkıntı veya zorluk anlarında Allah’tan şifa talep etmek amacıyla kullanılır. “Ya Şafi çekmek” de bu ifadeyi zikretmek, söylemek anlamında halk arasında kullanılan bir tabirdir. — Ya Şafi’nin Kökeni ve Anlamı “Şâfî” kelimesi, Arapça “şifâ” (şifa) kökünden türetilmiştir ve “şifa veren” anlamına gelir. İslam inancına göre, hastalıkların ve sıkıntıların gerçek şifası yalnızca Allah’tandır. Kur’an-ı Kerim’de, özellikle Şuarâ Sûresi 26/80’de, Hz. İbrahim’in “Hastalandığımda O bana şifa verir” şeklindeki duası, bu inancı…
Yorum Bırak